Sevgilim Ben Şimdi
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz “Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”. Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü
Sevgilim Ben Şimdi
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz “Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”. Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü
Anka kuşu
Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi Anne beni söğüdün gölgesinde vurdular Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi Üşüştü birer birer çakallar üzerime Üşüştü her bir yandan göğsüme ciğerime Anne beni leş gibi yiyip talan ettiler Teşhis
Anka kuşu
Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi Anne beni söğüdün gölgesinde vurdular Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi Üşüştü birer birer çakallar üzerime Üşüştü her bir yandan göğsüme ciğerime Anne beni leş gibi yiyip talan ettiler Teşhis
IV (Y’ol)
Her kezim ben Küle ne öğretebilirse hayat Onu öğretti bana da. (…) Ben külün içinde çok uyumuşum. Ben külün içinde çok uyudum. Ben külün içinde çok uyudum. Birhan Keskin
Gül
Sevgili gül, -gül sen bana gül! sana onca kuşatmadan birikmiş ter içinde, yorgunluk içinde geldim. Sorma bana, nedir karşılığı aşkın bir insanda savaşın cinnetin kıyametin çağında. Ruhumla bu hayat arasında kurduğum köprüye “ah çok sallantılı” diye bakıyorlar. Evet, haklılar. Göçebesiyim
Gül
Sevgili gül, -gül sen bana gül! sana onca kuşatmadan birikmiş ter içinde, yorgunluk içinde geldim. Sorma bana, nedir karşılığı aşkın bir insanda savaşın cinnetin kıyametin çağında. Ruhumla bu hayat arasında kurduğum köprüye “ah çok sallantılı” diye bakıyorlar. Evet, haklılar. Göçebesiyim